Arapça’da Aişe Türkçe’de Ayşe ismi nenelrmize ad olarak verilmişti. Günümüzde pek rastlanmasa da bu ad aynı şekilde neneden geçmektedir.
14 Ağustos 1974’te Cenevre görüşmeelri başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Zamanın Dışişleri Bakanı Cenevre’ye giderken Ecevirt ile belirledikleri parola :” 2. Harekatın başaltılması” anlamına gelen “Ayşe Tatile Çıksın” şeklindeydi. Bu parala Ankara’ya ulaşınca 2. harekat başlatıldı ve bugünkü sınırlara kadar devam etti. Ta ki yeni bir ateşkes uygulanana kadar. Bugün de ateşkes koşuşllarında iki toplum yaşamaktadırlar. Ne yazık ki koşulları yaratanlar bu belirsiz durmun devam etmesini istemektedirler. İki toplum kendi iradeleri ile ortak vatan duygusunu içselleştiremediler. Çözümü başkalarıından beklemektedirler.
Bu arada şunu da ekleyeyim. Paraolada geçen Ayşe adı Turan Güneş’in kıznın adıdır. Ona bu ad niçin verimiştir bilemem. Bildiğim ise Türklerdeki Ayşe adı Muhammedin en genç ve sevdiği eşinin adının Aişe yani Ayşe olmasındandır.
Peygamber’in eşi olan Aişenin ilginç bir öyküsü vardır. Aişe’nin babası Ebu Bekir Muhammed’in en yakın dostudur. Aişe de Ebubekir’n kızıdır. Aişe’nin 6 yaşında Peygamberle nişanlandığı, 9 yaşında da evlendirildiği birçok kaynakta yazılmıştır.
Bazı kaynaklar Muhammed’in Aişe ile evlenmesini şöyle anlatır.” Hz.Hatice vefat ettikten sonra Havle bt. Hakim, yalnız kalan Hz.Peygamber’e dullardan Sevde ve bekarlardan Aişe ile evlenebileceğini teklif eder.
Hz.Peygamber bu iki teklifi onaylar ve Havle’yi kendi adına elçi olarak gönderir. Ebû Bekr, önce “kardeşinin kızıyla nasıl evlenir?” düşüncesiyle tereddüt eder, daha sonra bu kardeşliğin “din kardeşliği” olduğunu ve evliliğin haram olmadığını öğrenince, kızını Hz.Peygamber’e beş yüz dirhem mehir ile nikâhlar.”
Yine güvenilir kaynaklara göre o günü Hz. Aişe şöyle anlatılır:” Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önüne geldiğimizde orada beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: – Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! diye alkışladılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler.”
Nereden nereye.
İslam kaynaklarına göre Aişe’nin Muhammed’in karısı olması ve bu adın Türklere Ayşe diye geçmesinin nedeni işte budur.
Aişe peyagamber ölüneye kadar tatile çıktı mı bilinmez ama Tuaran Güneş’in söylediği ve Ecevit’in tatile gönderdiği Ayşe hâlâ evine dönmedi.
YORUMLAR