Hayatımın geri kalanında iki büyük özlemim
var. Birincisi Kıbrıs’ta bir çözüm ve yeniden birleşmeyi görmek. Diğeri de
Uzayda bir yaşam varsa insanlıkla temasın gerçekleşmesinin haberini okumak,
haber görüntüleri izlemek.
Özelikle uzaylılarla nasıl bir temas olduğu
konusunda farklı senaryolar var. Bilim kurgu filmlerinde bazen bir savaş bazen da bir dostluk anlatmaya çalışılır.
Covit 19 salgınını ben uzaylılarla gelecekte
yapılacak bir mücadeleye benzetiyorum. Dünyamıza biyolojik silahlarla saldırı
bilmem hangi gezegenin canlılarına karşı
insanlığın yaşam savaşı vermesi.
Bu salgını karşısında yapılanlar inanın ki bir
uzay saldırısında da yapılanlardan pek farkı olmayacak. Önce düşmanın gücünü ve
ona etki eden silahın bulunması araştırılacak. Tabi ki en gelişmiş ve zengin
ülkeler yine tıpkı aşıda olduğu gibi hayatta kalma mücadelesinde kendilerine
öncelik tanıyacaklar.
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın çırpınışları gibi
Dünya Savunma Teşkilatının ya da BM güvenlik Konseyi’nin de çırpınışları bir sonuç vermeyecek.
Bildiğimiz gibi fakir ülkelerin halkları aşıya
erişmekte büyük sıkıntı yaşamaktadır . Zengin ülke insanları 2. , 3. Hatta
4. doz aşıyı uygularken birinci
doz aşıyı uygulayamayan milyonlarca fakir ülke vatandaşı var.
BM Güvenlik
Konseyinde de bu konuda tam bir birlikteliğin sağlanamayacağı bir
gerçek. İnsanlığın sonu demek olan böyle bir uzay saldırısı karşısında yine
ülkelerin çıkar hesapları yapmayacaklarını kim garanti edebilir?
Covit 19 virüsünün sürekli değişim göstererek
insanları aldığı tedbirlere karşı etkisini artırmasını uzaylıların etkin sizlah
kullanmalarına benzetebiliriz.
Dünya kendini ne kadar savunsa da mutlaka bir açık bulunacak ve saldırı
gerçekleştirilecektir.
Covit 19’un bir uzay savaşı silahı olduğunu ne
okudum ne de duydum . Böyle bir iddia peşinde değilim ancak insanlığın mücadele şeklini görünce
benzetmekten de geri kalmadım.
Belki bu konuda ileride birçok fantezi
fikirler ortaya atılacak. Ancak bunun kaynağının Uzaylılar olduğunu söylemek
şimdilik dikkate alınacak bir konu olamaz. Zaten bunun kanıtı da yok.
YORUMLAR