Demokratik ülkelerde yönetime talip olan siyasi partiler seçimlerle bu göreve
gelir. Yönetime gelemeyen partiler ise
muhalefette denetleme görevi yapar.
KKTC’de şu anda yönetim görevinde UBP, DP ve
YDP’nin oluşturduğu bir azınlık hükümeti var. Toplumun hemen her kesimi bu
yönetimden memnun değil.
CTP bu durumdan yararlanıp hükümeti her
durumda istifaya çağırıyor. Ana muhalefet partisi olarak CTP aynı zamanda
hükümetin alternatifidir. Normal
şartlarda doğal olan da yönetemeyen
iktidarın istifa etmesi ve yerine muhalefet görevinde olan partinin iktidara
gelmesidir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde normal şartların hiçbir
zaman oluşmadığı için bunu beklemek pek de gerçekçi değil. Erdoğan
başkanlığındaki Türkiye’deki yönetim burayı yönetmeyi kendilerine görev
edinmişlerdir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan açık
müdahale , UBP kurultayında kimin başkan olacağına karar verilmesi herkesin
gözleri önünde olmadı mı?
Şu andaki iktidar sorunlara çare olamamasına
rağmen Erdoğan:” istifa etiniz” demeden istifa etmez. Edemez. CTP sokaklara
inse de , on binlerce kişiyi meydanlara dökse de hükümet iktidardan inmez. Zaten iktidarda
onlar değil ki. İktidarda Erdoğan
başkanlığındaki AKP var.
CTP bunları bilmiyor mu? Elbette biliyor.
İktidar olmanın yolu Erdoğan’ı iknadan geçtiğini bilmeyen kalmadı zaten. Bu
şartlarda Erdoğan ile geçmişte en sıcak ilişkileri kuran Mehmet ali Talat bile
şu anda Erdoğan’ın Kıbrıs politikasını eleştirmektedir.
CTP’nin
yönetimi Mehmet Ali Talat gibi düşünmeyebilir. Bu çok normaldir. CTP,
Erdoğan’dan icazet almadan iktidarda olamayacağını da bilmektedir. Bu nedenle
20 Temmuz’da burada olan Erdoğan’a karşı Meclisi boykot kararının çıkmaması
için çok uğraştılar ama başarılı olamadılar. CTP tabanı parti MYK’sı gibi
düşünmedi ve bana göre de doğru karar verdiler.
Erhürman alınan karardan memnun olmamış ki bu
karardan dolayı günah çıkarır gibi Erdoğan’a sıcak mesajlar göndermeyi ihmal
etmedi. Eylem nedenini sadece CTP ile iletişime geçilmemesine bağladı.
Buradaki tüm sorunlarımızın çoğu kaynağında
egemen olamayışımızın ve Türkiye’den yönetilme isteğinden
kaynaklanmaktadır. Kimin, hangi
bakanlığa getirileceğine, hangi kararların alınıp uygulanabileceğine onlar karar verir. Bu durumda
cumhurbaşkanlığı ve bakanlar Türkiye’nin emir eri gibi davranmakta ve onlarla
işbirliği içinde olmaktan çekinmemektedirler.
Bu şartlarda başta CTP ve diğer muhalif
partilerin Hükümeti istifaya zorlamaları hayalden öteye gidemez. Kaldı ki
kendileri de iktidarda olsalar Türkiye’nin hizmetine girmeyeceklerini kimse
garanti edemez. Biraz cesaret ve dürüstlükle gerçekleri söyleme zamanı
gelmiştir.
YORUMLAR