Reklamcılık bir iletişim konusu mu dersiniz?
Bana göre Hayır. İletişim karşılıklı etkileşimle olur ve çift yönlüdür. Mesaj
alınız ve mesaj verilirse iletişim olur. Oysa reklamlar sadece tek yönlüdür.
Mesaj verilir ve bu mesaj beynimizin içine kazılmaya çalışılır. Bunun da olması
için süreklilik ve akılda kalıcı olmasına dikkat edilir.
Reklam sektörü genellikle ticarette bir malın
pazar payını artırmayı böylece üreticiye ve aracılara kazanımını artırma
olanağı sağlamak amacıyla yapılır. Kalite ve fiyat kıyaslamasıyla alıcıyı menün
eden mal kolay satılır. Reklamda amaç ve başarı tüketicinin aklından bile
geçirmediği bir malı almasını sağlamaktır.
Reklam sektörü son zamanlarda sadece mal ve
hizmet satımı için değil siyasilerin propagandalarını da yapmaya başlamıştır.
Amaç gerçekleri söylemekten çok kulağa hoş gelen ve insanların beklentilerine
yanıt verecek vaatleri bulmak ve bunu onların beynine bir şekilde işlemektir.
Bizim de buna ayak uydurmamız hiç zor olmadı.
Her seçimde siyasi partiler anlaştıkları reklam ajanslarıyla işe başlarlar.
Slogan seçme, fotoğraf ve kısa film çekimleri yapılır. Bunları seçmene
ulaştırmak için medyanın tüm olanakları kullanılır.
Tekrar tekrar yapılır ki insanlar ikna
olsunlar ve onlara oy versinler. Bu
anlamda reklam ajansları, medya patronları matbaalar seçim öncesi propaganda
döneminde en çok kazanalardır. Reklamcılıkta amaç mal ve hizmet pazarlama
olduğuna göre her türlü taktik mubahtır.
Doğru olamayanı doğruymuş gibi, yalanları
gerçekmiş gibi duyurmak ve inandırmak onlar için başarı hedefidir. Siyasi
partilerimizin yayınladıkları tüm görsellerde parti başkanları başrol oyuncusu
gibi hep ön planda. Parti demek başkan demek gibi bir algı oluşturuluyor.
Gülen yüzler ile çekilen fotoğraflar içinde en
etkileyicisi seçilir ve yanına da sloganı yazılarak sokak panolarına
yapıştırılır. Partideki zengin adaylar da onlardan aşağı kalmazlar. Kendi
paraları veya kendilerine sponsor olan gizli şirketlerin paralarıyla onlar da
parti başkanları gibi boy kendi fotoğrafları ve parti sloganlarıyla afişlerini
hazırlatıp uygun gördükleri panolara ücret karşılığı astırırlar.
Partide ekonomik gücü pek iyi olmayan veya
sponsor olacak şirket bulamayanlar ne yazık ki bu yarışa çok geriden başlamak
zorundadırlar. Bu bile eşitsizliğin bir göstergesi değil mi?
Ne yapılırsa yapılsın. İnsanlarımız bu tür
seçimlere , aynı veya benzer vaatlerle
çok gittiler ve oy kullandılar. Aradan geçen sürede hayatlarında olumlu bir
değişiklik görmediler. Aksine daha da zor koşullarda bu seçimlere de
çağrılıyorlar.
Boşuna gidip oy verecekler. Beklentileri tıpkı
geçmişte olduğu gibi olmayacak. Bunun sebebi sorunların kaynağının seçimlerle
çözülemeyecek olmasıdır.
Bu adada çözüm, barış ve federasyon olmadığı
sürece hayatımızda değişim olmayacak. BU seçimler de tıpkı diğerleri gibi umut
pazarlayacaklar. Sonuçta umut ve hayal kırıklığı yaşamamak için çare BOYKOT
YORUMLAR