Herkese merhabalar,
Yine bu hafta geçen hafta ki konumuzun devamı şeklinde ilerlemek
istiyorum. Bu konuyu tam olarak anlayabilmek için 19 Ocak’tan bu yana yazdığım yazıları
okuyabilirsiniz.
Aktif dinleme, konuşan bireyin söylediği
sözleri açarak tekrar etmek şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Şimdi sizlere Dr.
Haluk Yavuzer ve ark. “Çocuk ve Ergen Eğitiminde Anne Baba Tutumları”
kitabından aktif dinlemenin olduğu ve olmadığı 2 diyalog örneği sunmak
istiyorum.
1. Örnek ( Aktif dinlemenin olmadığı)
Çocuk: Ahmet bugün benimle hiç oynamadı.
Anne: Arkadaşlarınla iyi geçinmen gerektiğini öğrenmelisin.
Çocuk: Onunla oynamak istemiyorum! O aptalla iyi geçinmek de
istemiyorum.
Anne: O zaman seninle oynayacak başka birini bul.
Çocuk: Beraber oynayabileceğim başka kimse yok.
Anne: Yorgunsun, yarın kendini daha iyi hissedersin ve bu olayı
unutursun.
Çocuk: Yorgun değilim, yarın kendimi daha iyi hissetmeyeceğim,
ondan nefret
ediyorum!
Anne: Bir daha arkadaşların hakkında böyle konuşursan pişman
olursun.
2. Örnek (Aktif dilemenin olduğu örnek)
Çocuk: Ahmet bugün benimle hiç oynamadı.
Anne: Ahmet’e kırılmış görünüyorsun.
Çocuk: Onunla hiçbir zaman oynamayacağım.
Anne: O kadar kızgınsın ki, onu bir daha görmek istemiyorsun.
Çocuk: Evet, ama onunla arkadaşlık etmezsem oyun oynayacak başka
arkadaş
bulamam.
Anne: Yalnız kalırsın.
Çocuk: Onunla geçinmek zorundayım, ama kızmamak elimde değil.
Daha
önce her dediğimi yaptığı için ona kızmıyordum, oysa şimdi ona emir
veremiyorum.
Anne: Onu etkilemek artık pek kolay olmasa gerek.
Çocuk: Evet, artık o bir bebek değil.
Anne: Sen onu bu hâliyle daha çok seviyor olmalısın.
Çocuk: Evet, ama ona emir vermeye çok alıştığım için bu hâlini
yadırgıyorum.
Belki ara sıra onun dediklerini uygularsam daha az kavga ederiz, ne dersin?
Aktif dinleme yöntemi
çocuğun yaşadığı olumsuz duygulardan rahatsız olmasını engeller iken ebeveyn
ile sıcak ilişki kurmasını sağlar. Sorunların çözülmesini kolaylaştırır.
Çocuğun anne babasının düşüncelerine değer vermesini sağlar. Fakat bu tür
diyaloglar 2 yaşından itibaren yani çocuğun iletişime hazır olduğu zamandan
itibaren yapıldığında anlamlı olacaktır. Çocukluk yıllarında kurulmayan
iletişimin gençlik yıllarında kurulması çok zor olacaktır.
Tüm bunlardan şu
sonuca varabilir. Çocuğun davranışlarının kökeninde anne babanın izleri vardır.
Çocuğun davranışları olumlu ise anne babanın olumlu izleri olduğu
söylenebilirken olumsuz davranışlarda olumsuz izlerinin olduğu söylenebilir.
Çocuk dünyaya geldikten sonra hayatının ilk yıllarında dünyayı anne babasının gözlüğü
ile görmeye başlar. Dolayısıyla anne babanın dünya görüşü, değerleri, inançları
çocuğa olduğu gibi yansımaktadır. Çocuklarına sağlıklı bir model olmayan
ebeveynlerin çocuğun karakterinin olumsuz şekillenmesine zemin
hazırlamaktadırlar. Dolayısıyla çocuğa istenilen davranışları kazandırabilmek
sağlıklı bir iletişimle mümkün olmaktadır. Sağlıklı iletişimin çok önemli
olduğunu birkez daha vurgulayabiliriz. Bu konuyu burada bitirerek haftaya
yepyeni bir konu ile görüşmek üzere…
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın…
YORUMLAR