Herkese merhabalar,
Alkol kullanım bozukluğu, çoklu madde kötüye
kullanımının ( birçok maddeyi aynı anda kullanma ) bir parçası olarak
tanımlanabilir. Alkol kişilerde ağır ruhsal ve bedensel bozukluklara sebep
olmasının yanında; bireylerin kişilerarası ilişkilerini bozar, aile içi
sorunlarının artmasına sebep olur ve çocukları olumsuz yönde etkiler. Alkole
karşı fizyolojik bağımlılığı olan kişiler tolerans ve yoksunluk geliştirmeyen
bireylere göre daha ciddi belirtiler göstermektedir ( Shuckit ve ark., 1998 ).
Ağır alkol kullanımı olan bireylerde aniden yoksunluk yaşamak dramatik
sonuçlara sebep olabilir. Çünkü vücut alkole alışmıştır. Bağımlı bireyler
kendilerini endişeli, depresif, zayıf ve husursuz hissedebilirler. Bu
duyguların dışında yüzde, göz kapaklarında, dudaklarda ve dilde kas titremeleri
görülebilir. Dünya Sağlık Örgütü ( DSÖ ) alkol bağımlısı olan bireyi şu şekilde
tanımlamaktadır; “uzun süre alışılmışın dışında alkol alan, alkole bağlı
ruhsal-bedensel-toplumsal sağlığı bozulan, buna karşın durumunu
değerlendiremeyen; değerlendirse bile alkol alma isteğini durduramayan,
sağaltıma gereksinimi olan hasta”. Yapılan başka bir tanımda ise; alınan
alkolün işe engel olması değil de işinin alkol alımına engel olduğunu düşünen
kişi alkol bağımlısıdır ( Özpoyraz, Taman ve Şentürk, 1999 ). Sanayi devriminden sonra Batı toplumunda
alkol kullanımı ve alkole bağlı sorunlar hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır.
Gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde hızlı, düzensiz ve çarpık kentleşme;
eğitim, sağlık, ekonomik sorunlara yönelik alkol kullanımı ve alkole bağlı
sorunlar artmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre alkol bağımlılığı ve alkol
kötüye kullanımının birlikte yaşam boyu yaygınlığı %13,8’dir. Bir yılda 200.000
kişi alkole bağlı bir problemden dolayı ölmektedir. Alkol bireylerin yaşam
süresini en az 10 yıl kısaltmaktadır. Bunun dışında diğer bağımlılık yapan
maddelere öncülük ettiği de söylenebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan bir
ülkede alkol kullanımı ve alkole bağlı sorunlar gittikçe artmaktadır. Alkole
başlama yaşı genellikle delikanlılık dönemleridir. 10’lu yaşların ortaları en
sık alkole başlanılan yaşlardır. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de genel
nüfustaki alkol kullanım yaygınlığı %25,6 olarak bulunmuştur. Aynı araştırma
sonuçlarına göre alkol kullanım yaygınlığı kadınlarda %15,9 iken erkeklerde
%34,5 olarak bulunmuştur. Alkol bağımlılığı en çok 25-35 yaşlarında
görülmektedir. Tüm dünya geneline bakıldığı zaman kadınlarda alkol bağımlılığı
riski daha düşüktür ( Akkapulu, 2006).
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın…
YORUMLAR