Herkese merhabalar,
Geçen hafta düşüncenin ne olduğundan,
özelliklerinin nasıl olduğundan bahsetmiştik. Bugün ise insan zihninde meydana
gelen düşüncelerin insan tepkilerine etkisinin nasıl olduğuna bakalım.
Kişinin zihninin odağı genel olarak yaşanan
olay ile ilgili değil de kişinin içsel dünyasına dönük ise sorunlar ortaya
çıkmaktadır. Peki kişinin içinde bulunduğu andan uzaklaşmasının sonuçları neler
olabilir ?
Buna bir örnek verecek okursak; Ahmet Bey evinde
güzel bir akşam yemeği yer. Herhangi bir fiziksel sıkıntısı bulunmamaktadır.
Gayet huzurlu bir akşam geçirmektedir. Ancak televizyon karşısındayken bir anda
endişelenmeye başlar. Dışarıdan bakıldığı zaman ortam da kendisine endişe
verecek hiçbir unsur gözükmemektedir. Böyle bir unsur olmadığı için geriye tek
bir seçenek kalıyor. O da Ahmet Bey’in zihni. Ahmet Bey’in zihnine bir yolculuk
yaptığımız da orada olup bitenler bu endişenin sebebini anlamamıza yardım
olacaktır. Ahmet Bey’in zihninden o anda “Ya işimi kaybedersem” , “Ya sağlığım
bozulur da iş yapamaz hale gelirsem” düşünceleri geçmektedir. Görüldüğü üzere
zihnin bu şekilde düşünme yeteceği kişi de sıkıntılara sebep olmaktadır. Bu
sıkıntılara sebep olan yine bizim zihnimizdir aslında.
Koşulları ideal olan hayvanların doğal
ortamlarının oluşturulduğu bir hayvanat bahçesini ele alalım. Hayvanlar için
gerekli koşullar sağlanır ve onların ihtiyaçları karşılanırsa gayet huzurlu ve
mutlu bir şekilde yaşayabilirler. Bu düşündüğümüz tablonun aynısını bir de
insanlar üzerinden düşünelim. Bir grup insanı temel ihtiyaçlarının karşılandığı
böylesi bir ortam da tutarsak sonuç ne olur ? Hayal gücümüzü biraz
çalıştırırsak sonucu tahmin etmek zor olmasa gerek. Böyle bir ortamın insanlar
için bir hapishane olacağı ve mutlu bir şekilde yaşayamayacaklarını tahmin
ederiz. Temel gereksinimleri karşılanan fiziksel olarak herhangi bir sıkıntısı
olmayan diğer türlü canlılar rahat ederken, düşünme yeteneğine sahip insanın bu
koşullar altında mutlu olması zor gibi görünüyor. Düşünme yeteneği gelişmemiş
hayvanların duygusal tepkileri dış etkenler tarafından belirlenebiliyorken,
insanın duygusal tepkileri aynı zamanda kişinin kendi içsel dünyası ile de
belirlenebiliyor. Tüm bu yazılanlardan şu sonuca varabiliriz. İnsanın sorunlarının
ortaya çıkmasın da kendisi için hem bir bağış hem de ceza sayılabilecek düşünce
özelliği sayesindedir. Düşünceyi burada hem bir bağış hem de bir ceza olarak
tanımlamamız düşünceye hep olumlu bakıldığı için biraz garip gelebilir ancak
düşüncenin sonuçlarına baktığımız zaman gayet olumlu bir nitelemedir. Tüm bu
bilgiler ışığında şu sonuca varabiliriz. Düşünceler biz insanların tepkilerinde
yönlendiricidir. Düşüncelerimize göre hisseder ve o hislerimiz doğrultusunda
tepkiler veririz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın…
( Bu yazı da Prof. Dr. Hakan Türkçapar
hocamızın “Farket, Düşün,Hisset,Yaşa” kitabından yararlanılmıştır.)
YORUMLAR