Herkese
merhabalar,
İnsan beyni
bildiğimiz üzere sağ ve sol beyin olmak üzere 2’e ayrılır. Sol beyin daha çok
mantıksal, matematiksel işlerden sorumlu iken sağ beyin duygularımız,
hayallerimiz gibi işlerden sorumludur. Günümüzde çocuklar veya gençler artık
hayal kurmuyor. Hayal kurmak onlara saçma geliyor. “Neyin hayalini kuracağım”
veya “Hayal kurunca olmuyor” gibi cümleleri sıkça duymuşuzdur. Bunun dışında
biz büyükler olarak çocukların veya gençlerin hayallerini saçma buluyoruzdur.
Örneğin çocuk veya genç bize bir hayalinden bahsettiği zaman “Saçma sapan
hayaller kurma biraz gerçekçi ol” diye söylemlerde bulunmuşuzdur. Burada bizim
çocuğun veya gencin hayaline bu şekilde söylemde bulunmamız çocuğun sol beynine
verilen önemin daha çok olduğunu göstermektedir. Ancak sol beyini aktif
kullanmak kadar sağ beyini de aktif kullanmak önemlidir. Hayal kurmak çocuğun
veya gencin sağ beyninin aktif hale gelmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla
çocuğun veya gencin hayallerine gerçekçi yaklaşmak yerine “Neden olmasın sen
istedikten sonra yapabilirsin” gibi söylemlerde bulunmak daha doğru olacaktır.
Tam bu nokta da size bir öykü aktarmak istiyorum. Bu öykü Çiftlikten çiftliğe,
yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisi
ile genç oğlu hakkındadır.
Babasının işi nedeni ile oğlunun orta öğrenimi kesintiye uğramıştır. Oğlu orta ikideyken hocası büyüyünce ne olmak ve ne yapmak istediği konusunu içeren bir kompozisyon yazmasını istedi. Çocuk bütün gece oturup günün birinde bir at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan tam 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntısına kadar anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binalarını, ahırlarını ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün okula gittiğinde hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev tam olarak çocuğun kalbinin sesiydi. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalem ile yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardı. Çocuk merak ile “Neden 0 aldım ?” diye hocasına sordu. Hocası “Bu senin yaşındaki bir çocuğa göre gerçekçi olmayan bir hayal” diye cevap verdi. “Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız” dedi ve ekledi: “Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm” dedi. Çocuk evine döndü ve babasına danıştı. Daha sonra uzun uzun düşündü. Babası “Oğlum bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!” Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan ödevini hocasına götürdü ve hocasına “Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi” dedi. O, orta ikinci sınıf öğrencisi çocuk, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazmış olduğu ödevi ise şöminenin üzerinde çerçevelenmiş bir şekilde asılı duruyor.
Bu öykünün en
can alıcı noktası ise şu:
Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten
ayrılırken eski öğrencisine, “Bak” dedi, “Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin
öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal
çaldım. Allahtan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.”
Demem o ki sizde
hayalleriniz de inatçı olun. Sağ beynin en önemli özelliği hayal kurmaktır. Sağ
beynin bu özelliği ise sadece hayal kurularak geliştirilebilir. Hayal kurmaktan
korkmayın. Kuranlara da engel olmayın…
Okuduğunuz için
teşekkür ederim.
Hoşçakalın,
sağlıcakla kalın…
Kaynakça
Yıldız, A. (2009). Güçlü Hafıza. İstanbul: Melisa
Matbaacılık. (S. 64-67)
YORUMLAR