Herkese
merhabalar,
Ne güzel şey istemek,
arzulamak, olsun demek. Hepimiz istiyoruz, hepimiz olsun diyoruz. İsteklerimiz
hiç bitmiyor. Bitmeyecek te. Peki bu isteklerimizi gerçekleştirmek için ne
yapıyoruz ? Tabi ki hiçbir şey. Peki hiçbir şey yapmadan isteklerimizi yerine
getirebilecek miyiz ?
Üzülerek söylüyorum ama HAYIR!!!
Oturduğunuz yerden hiçbir şey olmayacak. Evet
istemek önemli hem de çok istemek önemli. Ancak o isteğin yerine gelmesi için
oturmak yeterli değil harekete geçmek lazım. Harekete geçmek için neler
yapılmalı ? Sizin harekete geçmenizi engelleyen şeylerden, tüm günlerinizi,
saatlerinizi harcamanıza sebep olan şeylerden uzak durarak başlayabilirsiniz.
Size zevk veren şeyler; bütün gün televizyon seyretmek,saatlerinizin çoğunu
sosyal medyalarda geçirmek ve insanlar hakkında gerçekçi olmayan
çıkarımlarda
bulunmak,eleştirmek,çocuklarımız uslu olsun, lafımızı dinlesin, ne
istersek yapsın. Üzgünüm ama tüm bu istekleriniz siz harekete geçmeden olmayacak.
O televizyonu kapatmak neden bu kadar zor ? O telefonu bırakabilmek neden bu
kadar zor ? Çocuklarınıza öğrendiklerinizi değil de bilmediklerinizi öğrenerek
yaklaşmak neden bu kadar zor ? Ben
söyleyeyim sebebini çünkü sorumluluk almak zor. Sorumluluk alırsak bazı şeyler
değişmek zorunda kalacak. Örneğin televizyonda biz farkında olmasak bile
bilinçaltımıza giden mesajları alamayacağız. Bu da yaşantımızda görmek
istemediğimiz şeyler ile yüzleşmemize sebep olabilir ya da sosyal medya da
gerçek olup olmadığını bile bilmediğimiz paylaşımlardan uzak durabilmek
gerçekleri görmemizi sağlayacak. Eğer gerçekleri görürsek “Ben nasıl inandım”
diyebiliriz. Eğer bunu dersek kendimizi kandırılmış hissederiz. Bu da kötü bir
duygudur. Ancak benim tavsiyem bir kere deneyin. Kapatın bakalım. Uzak durun.
Gerekirse kandırıldık deyin o duyguyu yaşayın ama deneyin. Eminim ki ilk adımı
atmış olacaksınız. Buradan şu sonuç çıkmamalıdır. “Sosyal medya kullanılmasın”.
Hayır öyle bir sonuçtan bahsetmiyorum. Elbette kullanılacak. Ancak mesafesini
bilerek. Tüm hayatımızı sosyal medya yönetmeyecek şekilde olmalı. Biz sosyal
medyayı yöneteceğiz. En önemlisi ise de çocuklardan beklenilen şeyler akıllı
olsun, yaramazlık yapmasın, uslu olsun, sözümüzü dinlesin,ders
çalışsın,başarılı olsun, doktor olsun, avukat olsun vs. vs. Çocuklarınız için
ne çok şey istiyorsunuz değil mi ?
Çocuğu suçlamak çok kolay. “Söylüyoruz anlamıyor” klasik cümledir. Peki
söylediğinizi yapıyor musunuz ? Örneğin “Kitap oku oğlum veya kızım”
diyorsunuz. Siz en son ne zaman bir kitap okudunuz ? 5 sene önce ? 10 sene önce
? 20 sene önce ? “Telefonu bırak oğlum veya kızım” diyorsunuz. Siz ne derece
bırakabiliyorsunuz ? Burada da üzülerek söylemeliyim ki yapmadığınız birşeyi
çocuğunuzdan istemeye hakkınız yok. Buradan da yaramazsınız, akıllı değilsiniz
gibi çıkarımlar yapılmamalıdır. Güzel örnekler olalım. Gençlerin önünü açalım.
Okusunlar, sorgulasınlar, kendi fikirleri, inançları olsun, hayalleri olsun,
birlikteliği öğrensinler, paylaşmayı, fedakarlığı, merhameti öğrensinler.
Eminim bu söylediklerim sırasında çoğunuzun aklından “Hayat senin söylediğin
gibi basit değil Sevdenur” diye geçiyordur. Evet hayatın zorlukları var kabul
ediyorum. Ancak siz hiç denediniz mi ? Denemediğiniz, olsun diye çaba
göstermediğiniz, hakkında hiçbir bilginizin olmadığı bir şey hakkında yorum
yapmamanızı öneririm. Harekete geçerseniz anlamı bulacaksınız.
Yüzleştirme tadında yazımı okuduğunuz için
teşekkür ederim.
Sorumluluk almaya cesareti olanlar yolunuz
açık olsun.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın…
YORUMLAR