İnsanoğlu toplu olarak yaşamaya başladığı günden sonra yavaş yavaş, günün ihtiyaçlarına göre konan kurallar, sistemler, yasalar veya adını ne koyarsanız koyunuz, hep insanların güdülmesine yöneliktir aslında
Daha doğduğumuz ilk günden başlayan bu güdülme, o kadar sistemli bir şekilde hayatımıza yansır ki bir süre sonra her konuda güdüldüğümüzün farkına bile varmayız, varamayız
Ve günün sonunda da yaşamımızın nerdeyse tamamını bizleri güdenlerin aldıkları kararları, söylediklerini yerine getirmekle geçer
Kurulan bu dünya düzeninde güdülmeyi reddedenler ise ya bozguncu, ya hain, ya düşman, ya da çeşitli çeşitli yakıştırmalarla güdülmeye devam edilenlerin önüne öcü olarak konur
Güdülme daha doğduğumuz ilk günden başlar
İlk olarak bizleri güdenler kendi ailelerimizdir aslında
Yıllarca güdenler tarafından oluşturulan kurallar ailelerimiz tarafından bizlere de aşılanmaya başlıyor
Şöyle konuşma, şöyle oturma, şöyle giyinme, şu düşmandır, şunlar dinimizce ayıptır, gibi temel güdülme eğitimi başlıyor
Yani aileler sizin yerinize karar vererek sizleri güdüyor
Ardından okullu oluyoruz
Burada güdenler öğretmenlerimiz oluyor
Kurulan eğitim sistemleri, okutulan kitaplarla desteklenerek güdülme duygusu daha yoğun bir şekilde bizlere enjekte edilmeye başlanıyor
Birçok yararlı bilgi yanında, güdenlere saygıyı, biat etmeyi, güdenlerin kurduğu düzene ayak uydurmayı bizlere aktarıyorlar ısrarla
Sayıları pek fazla olmasa da eğitim hayatınız boyunca güdülmeyi reddeden öğretmenleriniz de olabilir
Sayıları pek fazla değil çünkü güdenler böylelerini hemen bertaraf eder
Ki olursa çok şanslı sayılırsınız çünkü güdüldüğünüzü sizlere aktarırlar
Eğitim sonrası eğer erkekseniz asker yolu sizi bekler
Burada da sizleri tabi ki güdenler var ve bunlar da komutanlarınızdır
Onlar ne derse onu yaparsınız, onların doğruları o an sizin de doğrularınız olur
Yani burada da güdülürsünüz
Sonrasında iş bulabilirseniz bu kez güdeniniz amiriniz veya patronunuz olur
Yıllarca yavaş yavaş güdücüler tarafından konulan kuralları benimser siz de iş hayatınızda güdülmeye devam edersiniz
Yaşadığını ülkedeki yönetimle ilgili durum da farksızdır
Birileri ülkeyi yönetir, karar alır siz de bu kararlara uymak zorunda kalırsınız, yani güdülürsünüz
Hayatımızın her bir noktasında bizi güdenlerin de aslında güdücüleri vardır
Yani onlar da güdülür ve bu kişileri de güdenler vardır
Kısacası dünya düzeni birilerinin birçoğunu gütmesi üzerine kurulmuştur
Ta doğduğumuz ilk günden başlayan bu sistem, belli bir yaşa geldiğimiz zaman hepimizin eleştirme, karşı cevap verme, kabul etmeme gibi duygularımızı köreltir ve artık sürünün değişmez bir parçası oluruz
Farklı düşünmek, eleştirmek, alınan kararları veya verilen emirlerin doğruluğunu tartışmak, bir şeyleri sorgulamak güdücüler için en büyük tehlikedir
Aslında güdüldüğümüzün en büyük örneğini şöyle verebiliriz; “Dünyada yaşayan insanların tamamı bir gün içerisinde 100 kez “Evet” kelimesini kullanırken, sadece 2 kez “hayır” kelimesini kullanmaktadır
Yani sistem bizlere her söylenene evet dememizi aşılıyor
Yani güdülmemizi sağlıyor
Tek dileğimiz ülkemizdeki güdülemeyen insan sayısının çok daha fazla artmasıdır
Çünkü güdülemeyen insan, sistemlerin daha doğru, daha eşit, daha toplumsal, daha demokratik çalışmasına katkı koyar
Güdenlerin her dediğine “evet” diyenlerin, toplumların gelişimine, refah düzeyinin artmasına, huzuruna hiçbir katkısı asla olamaz
Ülkemizde daha az güdülen insan olması dileklerimle….
YORUMLAR