Bir devletin en önemli ve hayati kurumlarından birisi olması gereken Vergi Dairesi, bizim ülkemizde tam anlamıyla acınacak halde. Bir süre önce Vergi Dairesi’ne GIFA Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak şahsıma ait şirketlerin hisse devrini yapmak amacıyla yaptığım başvurunun ardından deyim yerindeyse başımıza gelmeyen kalmadı. Daire yetkilileri bize önce, 111 milyon TL re-sen vergi çıkardıklarına dair yazılı bir bilgi notunu gönderdiler. Bu verginin hangi kıstas ve kritere dayandığını sorduğumuz zaman ise bize yanıt veremediler ve bu da yetmezmiş gibi dönüp GIFA’nın genel müdürü ve avukatına da toplam 5 milyon TL tutarında re-sen vergi çıkardılar. Daire müdür ve diğer yetkilileriyle, şahsım ve ekibimle bilahare üç kez bir araya gelmemize ve her seferinde de “Bize lütfen bu vergiyi hangi kıstas ve kurallara göre belirlediğinizi izah edin, biz bu vergiyi kuruşuna kadar size ödemeye hazırız.” dememize rağmen yetkililer söz konusu üç toplantıda da karşımıza farklı farklı bahaneler çıkararak, net bir yanıt veremediler. En son görüşmemizde ise bizden teminat ve açık çek talep ettiler. Dünyanın neresinde, hangi Vergi Dairesi vatandaştan açık çek ister? Bu gerçekten komik. Bunun hangi mantığa dayandığını çıkıp kamuoyuna açıklasınlar.
***
Daire yetkilileri bunu yapmak yerine bir takım satılık kalemşorları kullanarak bize saldırtmayı yeğlediler. Sanki mağdur olan biz değil de Vergi Dairesi’nin pek muhterem yetkilileriymiş gibi, ne olduklarını toplumumuzun iyi bildiği bu satılık kalemler, bizi suçlu potasına sokmaya çalışıyor. Ancak onlar da şunu iyi bilsinler ki gazetecilik kisvesi altında bize çamur atmalarına izin vermeyeceğiz. (Vergi Dairesi yetkilileriyle gerçekleştirdiğimiz toplantıların ses kayıtları hem bizde hem de Vergi Dairesi’nde mevcuttur. Daire yetkilileri bu toplantılarda konuşulanları kamuoyuna açıklamamakta ısrar etmeyi sürdürürse, biz firma olarak bunları bir süre sonra kamuoyuyla paylaşacağız.) Buradan bir kez daha Vergi Dairesi müdürü ve yetkililerine seslenmek istiyorum, bu işlemleri neden yapmadıklarını çıkıp kamuoyuna açıklasınlar veya re-sen vergiyi hangi kıstaslara göre belirlediklerini ifade etsinler, biz de firma olarak bunu ödeyelim. Maalesef bu kadar gündür kestiği vergiyi izah edemeyen bir Vergi Dairesi’yle uğraşmak zorunda kaldık. İsteğimiz alt tarafı bir hisse takasıydı ve maalesef bunu bile beceremediler.
***
Tanınmamışlığı ve ambargolar altında ezildiği yönünde sürekli feryat ettiğimiz KKTC’ye ekonomik katkı ve devlete daha fazla vergi ödemek için çırpınan bir firmanın yetkilileri olarak, burada cevabını almak istediğimiz sorular şunlar: KKTC, yaşadığı bu kadar büyük ekonomik krize rağmen paraya ihtiyacı olmayan bir devlet midir? Ülkenin Gelir ve Vergi Dairesi’nin başında oturan kurmaylar, verginin ne anlama geldiğini ve hangi kıstas ve koşullara göre tahsil edileceğini yeterince biliyorlar mı? Bunca yıldır bu kuruma hizmet eden söz konusu şahıslar ifa ettikleri görevin şayet bilincindeyseler o zaman ülke insanına farklı muamele yapıyorlar demektir. Bu da Anayasa’nın eşitlik ilkesine göre suçtur ve bunu her kim yaparsa cezasını çekmek durumundadır. Özetle, GIFA Holding bünyesinde yer alan Yeni Bakış gazetesinin yayınlarından rahatsızlık duyup kendilerince bizi “Terbiye” etmeye soyunanlar şunu iyi bilmek zorundadır: KKTC bir hukuk devletidir ve hiçbir kurum veya şahıs kanun ve yasaların üzerinde değildir. Dün gazetemiz Yeni Bakış’ta da yer aldığı üzere biz firma olarak Vergi Dairesi’nden son kez önümüze niye takoz koyduğunun cevabını vermesini talep ettik. Bu talebimize kısa süre içerisinde gerekli yanıtı alamamamız halinde ise bundan sonra gideceğimiz yol bağımsız yargı yoludur. Bu ülkeyi babalarının çiftlikleriymiş misali yönetmeye çalışanların bu saatten sonra bilmeleri gereken tek şey var, o da hem kişi olarak hem de GIFA’nın haklarını yargı önünde arayacağımızdır. Ülke adına bir ilki gerçekleştirerek ABD Borsası’na girmemiz bazıları için rahatsızlık konusu yaratmış olabilir, bu rahatsızlık ve önümüze çıkarılan engeller, bizi doğru olduğunu bildiğimiz yolumuzdan çevirmeyecektir.
YORUMLAR